Attention...Mon Ami...Fa-Lala-Lala-La-La...
20 Mart 2010 Cumartesi
11 Mart 2010 Perşembe
8 Mart 2010 Pazartesi
gün 7670
"düşümden bir ur gibi geçtin, aklımdan bir sır gibi"
olmayı istemez miyiz? sır olmayı. ur olmayı. dilde yara. akılda sır. sadece ben biliyorum. bir de sen. var mısın? yalnızım? çünkü razıyım. yo hayır dostum. sen de biliyorsun ki hiçbir boka razı değildim. karşılıklı menfaate dayanan mutualist ilişki derler ve ihtiyaçlar giderildikten sonra takvimler değiştirilir. o günüm senden ibaretti. gecem. gece yaşamak uzmanlık alanım bilirsin. o gecelerden birinde tanımıştım seni de. seni de. evet, seni de. merhaba, tanışalım, oh evet. "acı yahut sonsuz çile". nasıl da biliyorsun işini. tavladın beni dostum. lakin çok da emin olma 7 yıl 5 ay uzağım senden veya 1 yıl 21 gün veya sadece 49. 13 yıl 6 aylıkları nereye koyalım bayım? "zor bir soru için güvensiz bakışlar"ını benden saklama. çünkü oradalar. tam şu an olduğum yerde. buradayım. evrenin paralel boyutlarındaki boyutsuzluğun içinde. hayır baktığın yerde değilim. hiç olmadım ki. tuvaletin dibindeki bok gibi olmak isterdin değil mi. bir sifon çekişi kadar kolay. gitmek. mesela uzaya. sigmund jahn! uzayda bulamadığı heyecanı taksi şöförlüğünde arıyordu değil mi hehehe. "gün olur bu ıssız yeri terk eder gidersin". hayır seni anlamıyorum sigmund. beğenmediğin yer hiç ıssız değildi ki. göktaşları, asteroidler, meteoroidler. ve sen. biliyorum, yine de ciddi bir sorun yok. ama sen de biliyorsun ki, eskiden olduğun yere artık dönemezsin. o filmi de, o kitabı da hiç olmadıkları için sevmiştin zaten. küçükken büyüyünce ne olacağını söylerdin sigmund? yoksa hiç büyümez miydin dostum? sözlerin içimde ne büyük yara, hiç haberin yok dostum. ama yine de ciddi bir sorun yok işte. birkaç film, birkaç kitap, müzik, kalem, kağıt, çöp. hepsi bundan ibaret. vazgeçemediklerin. en uzak nereye gittin? fanusun dışına? truman show. gibi hisseder insan. her yılın 1 gününde. G=mg adımını attığın yerdedir. herkes senin için yaratılmıştır. havaya elmayı atsan yere düşmeyecekçesine. bundan ne öndeki kasketlinin, ne de yandaki uzun ceketlinin haberi yok. güzel mi? bilmem. yoksa? 1,2,3,4... ün 1'i alt tarafı. 15 in kritik bir sayı olmasının sebebi +-5 leri arasındaki devasa farktı hatırlarsan. sudaki balıkla, içki masasındaki şişe kadar fark işte dediğim. ya da sadece 7670.
doğum günüm kutlu olsun.
olmayı istemez miyiz? sır olmayı. ur olmayı. dilde yara. akılda sır. sadece ben biliyorum. bir de sen. var mısın? yalnızım? çünkü razıyım. yo hayır dostum. sen de biliyorsun ki hiçbir boka razı değildim. karşılıklı menfaate dayanan mutualist ilişki derler ve ihtiyaçlar giderildikten sonra takvimler değiştirilir. o günüm senden ibaretti. gecem. gece yaşamak uzmanlık alanım bilirsin. o gecelerden birinde tanımıştım seni de. seni de. evet, seni de. merhaba, tanışalım, oh evet. "acı yahut sonsuz çile". nasıl da biliyorsun işini. tavladın beni dostum. lakin çok da emin olma 7 yıl 5 ay uzağım senden veya 1 yıl 21 gün veya sadece 49. 13 yıl 6 aylıkları nereye koyalım bayım? "zor bir soru için güvensiz bakışlar"ını benden saklama. çünkü oradalar. tam şu an olduğum yerde. buradayım. evrenin paralel boyutlarındaki boyutsuzluğun içinde. hayır baktığın yerde değilim. hiç olmadım ki. tuvaletin dibindeki bok gibi olmak isterdin değil mi. bir sifon çekişi kadar kolay. gitmek. mesela uzaya. sigmund jahn! uzayda bulamadığı heyecanı taksi şöförlüğünde arıyordu değil mi hehehe. "gün olur bu ıssız yeri terk eder gidersin". hayır seni anlamıyorum sigmund. beğenmediğin yer hiç ıssız değildi ki. göktaşları, asteroidler, meteoroidler. ve sen. biliyorum, yine de ciddi bir sorun yok. ama sen de biliyorsun ki, eskiden olduğun yere artık dönemezsin. o filmi de, o kitabı da hiç olmadıkları için sevmiştin zaten. küçükken büyüyünce ne olacağını söylerdin sigmund? yoksa hiç büyümez miydin dostum? sözlerin içimde ne büyük yara, hiç haberin yok dostum. ama yine de ciddi bir sorun yok işte. birkaç film, birkaç kitap, müzik, kalem, kağıt, çöp. hepsi bundan ibaret. vazgeçemediklerin. en uzak nereye gittin? fanusun dışına? truman show. gibi hisseder insan. her yılın 1 gününde. G=mg adımını attığın yerdedir. herkes senin için yaratılmıştır. havaya elmayı atsan yere düşmeyecekçesine. bundan ne öndeki kasketlinin, ne de yandaki uzun ceketlinin haberi yok. güzel mi? bilmem. yoksa? 1,2,3,4... ün 1'i alt tarafı. 15 in kritik bir sayı olmasının sebebi +-5 leri arasındaki devasa farktı hatırlarsan. sudaki balıkla, içki masasındaki şişe kadar fark işte dediğim. ya da sadece 7670.
doğum günüm kutlu olsun.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)